Kutlu Parti Genel Başkan Yardımcısı Avukat Fatma Melike Karaaslan, eski Başbakan Binali Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulundu. Karaaslan, Yıldırım’ın anayasanın değiştirilemez maddeleriyle ilgili değişiklik talebinde bulunduğunu öne sürerek, hakkında soruşturma açılmasını talep etti.

Başvuru dilekçesinde, Türk Ceza Kanunu’nun 302. maddesinde yer alan “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” suçu ile 309. maddesinde yer alan “Anayasayı ihlal” suçlarının işlendiği iddia edilerek Yıldırım’ın cezalandırılması istendi. Karaaslan, Yıldırım’ın geçmişteki görevleri göz önüne alındığında anayasal düzeni ve uluslararası hukuku bilmemesinin mümkün olmadığını vurguladı.
Tartışma Nasıl Başladı?
Binali Yıldırım, 26 Şubat’ta İzmir’de katıldığı “Yeni Anayasa Buluşmaları” programında yaptığı konuşmada, anayasanın mevcut vatandaşlık tanımının yeniden gözden geçirilebileceğini söylemişti. Yıldırım, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Devletimizin adı Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Anayasa’daki vatandaşlık tanımında ‘Bu ülkeye vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk’tür’ diyor. Vatandaşlık tanımı yeni anayasada elbette ki gözden geçirilebilir. Bir etnik kimliği tanımlamak, öne çıkarmak değil de vatandaşlığı, etnik kimliğinin kim olduğuna bakmaksızın önceleyen bir güncelleme yapılabilir. Bu bazı etnik grupların kendilerini ihmal edilmiş düşüncesinden kurtarabilir.”
Bu açıklamalar, özellikle Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) çevrelerinde sert tepkilere yol açtı.
MHP’den Sert Tepkiler
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, sosyal medya üzerinden isim vermeden Yıldırım’a yanıt verdi:
“Türk vatandaşlığı eşit vatandaşlıktır. Türk vatandaşlığı isminden vazgeçilemez.”
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız da bu paylaşımı alıntılayarak, Yıldırım’a yönelik sert bir eleştiride bulundu:
“Sayın Uçum, bazı kişiler fonksiyonsuz kalınca seri şekilde saçmalamaya başlıyor. Vatandaşlık; birey ile devlet arasındaki hukuki bağı ifade eden bir kavramdır ve siyasal bir aidiyet biçimidir. Saçmalayanları izliyoruz, not ediyoruz.”
Yaşanan bu gelişmeler, yeni anayasa tartışmalarının siyasette daha da hararetleneceğini gösteriyor. Yıldırım’a yönelik suç duyurusunun nasıl bir hukuki süreç doğuracağı ise merak konusu.