Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) bu raporu, küresel finans sisteminin artan jeopolitik gerilimler nedeniyle nasıl ciddi bir tehdit altında olduğunu güçlü bir şekilde ortaya koyuyor. Küresel ekonomik parçalanma, hem büyüme hem de insani ilerleme açısından büyük riskler içeriyor.
Raporun öne çıkan noktalarını şu şekilde:
1. Küresel Parçalanmanın Ekonomik Maliyetleri:
- Küresel GSYH, en kötü senaryoda 5.7 trilyon dolara kadar (%5 oranında) azalabilir.
- Enflasyonun küresel düzeyde %5’in üzerinde artması bekleniyor.
- Sınır ötesi sermaye akışlarının azalması ve ticaretin düşmesi bu kayıpların temel nedenleri.
2. Jeopolitik Gerilimlerin Rolü:
- Ülkeler, sanayi politikaları, yaptırımlar ve ekonomik önlemlerle jeopolitik konumlarını güçlendirme eğiliminde.
- Yaptırımlar 2017’den bu yana %370 artış gösterdi; sübvansiyonlarda da belirgin bir artış var.
3. Parçalanmanın Bölgesel ve Küresel Etkileri:
- Doğu ve Batı bloklarının ekonomik performansları, parçalanma derecesine bağlı olarak farklılık gösteriyor:
- Doğu bloğu GSYH’si %1.4 ile %4.6 arasında düşebilir.
- Batı bloğu GSYH’si %0.6 ile %3.9 arasında düşebilir.
- Tarafsız kalan ülkeler (Türkiye, Hindistan gibi) çok yüksek parçalanma durumunda %10’dan fazla GSYH kaybı yaşayabilir.
4. Çözüm Önerileri:
- WEF, sürdürülebilir kalkınma, işbirliği ve dayanıklılığa odaklanmayı öneriyor.
- Uluslararası liderlerin, küresel finans sistemini koruyacak ve ekonomik parçalanmanın etkilerini azaltacak ilkeli politikalar benimsemesi gerektiği vurgulanıyor.
Bu rapor, küresel işbirliğinin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Ekonomik parçalanma senaryolarının önlenmesi için liderlerin ve devletlerin çok taraflı işbirliğini güçlendirecek stratejiler geliştirmesi kritik görünüyor. Ayrıca, özellikle gelişmekte olan ekonomilerin küresel finansal sistemde daha adil bir şekilde yer alması için bu süreçteki kilit aktörlerden biri olmaları gerektiği açık.
